AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Hakkında
Ne zaman bir felaket ya da
insani kriz baş gösterse, AB etkilenen ülke ve topluluklara yardım eder.
Uluslararası İnsancıl Hukukun dört ilkesi ışığında, AB İnsani Yardım:
- İnsani zorlukları, en dezavantajlı gruplara odaklanarak
ve saygınlık çerçevesinde gidermeye çalışır (insaniyet).
- Herhangi bir çatışmada taraf tutmaz (taraf tutmama).
- Hiçbir ayrımcılık gözetmeksizin, yalnızca ihtiyaçlar temelinde yardım sağlar (eşit yaklaşım)
- Siyasi, ekonomik, askeri veya başka bir gündemden
tamamen bağımsızdır (bağımsızlık).
AB insani yardım hareketi,
aynı zamanda, Lizbon Anlaşması’nda yer alan dayanışma ilkesinin de hayata geçirilmesidir.
Bu ilke, AB’nin, afet ve acil durumlardan etkilenenlere yardım, destek ve
koruma sağlamasını öngörmekte ve bu doğrultuda AB üye devletlerinin işbirliğini
teşvik etmektedir. (Lizbon Anlaşması, 196. ve 214. maddeler)
Sivil koruma ve insani
yardım birbirini tamamlamaktadır. Avrupa Komisyonu Sivil Koruma ve İnsani
Yardım Operasyonları birimi insani yardım yetkisini paylaştığı AB üye
devletleriyle birlikte dünyanın önde gelen insani yardım bağışçısı
konumundadır. Sivil koruma alanında ise, Avrupa Birliği, ‘AB Sivil Koruma Mekhanizması’na
katılan ülkelerden yapılan gönüllü ayni yardım katkılarını koordine eden, destekleyici
bir role sahiptir.
1992 yılından beri ihtiyaç
sahiplerine yardım eden AB Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları birimi, 1
milyar avrodan fazla yıllık insani yardım bütçesi ile her yıl dünyanın dört bir
yanından milyonlarca insana destek sağlamaktadır.